Değişim
arzusu, insanlardaki potansiyeli açığa çıkaran önemli bir motivasyon
kaynağıdır. Zira toplumlardaki dejenerasyonun ve tahribatın farkına varan kimi
aydın dimağlar, insanlardaki bu potansiyeli açığa çıkarmakla memur hissederler
kendilerini. Fakat değişim, özellikle toplumsal değişim hiç de kolay değildir.
Bu, nezdinde ciddi meşakkatleri barındıran bir taleptir ve kendiliğinden de
açığa çıkmaz.
Bu sebepten
ötürü iş, daha ziyade toplumdaki bozulma ve yozlaşmanın farkına varan,
değişimin kaçınılmaz olduğunu hisseden ihsas sahibi kişilerin öncülüğünü
yaptığı kitlesel faaliyetlere endekslidir biraz da.
O halde, bu
toplumsal değişim, nasıl ve ne zaman mümkün olacaktır? Her değişim “iyi” midir?
Toplumların kalkınmasında değişimin rolü nedir? Kalkınma nedir, nasıl olur?
Köklü
Değişim Dergisi’nin bu dönemki sayısında tüm bu ve benzeri soruların
cevaplarını bir “dosya” titizliği içerisinde sizler için hazırladık.
“Gündem”
bölümünde; çevre sorunları bağlamında karbon ayak izi tartışmalarını ve
“plandemi” ve aşı karşıtlığını üzerine bir sivil dayanışma mücadelesi veren Av.
Hacı Ali Özhan ile yaptığımız röportajı paylaştık.
Dergimizin
son bölümünde ise Türkiye ve dünya siyasetindeki gelişmeleri ve topluma etki
eden vakaların arka planını “tahlil” bölümünde değerlendirdik.
Rabbimizden
bu sayımızı hayırlara vesile kılmasını niyaz ediyoruz.
Gayret
bizden başarı Allah Subhanehu ve Teâlâ’dandır.
SUSKUNLUĞUN KIRILMA NOKTASI
İnsanlık tarihi, insanlar arasında cereyan eden ilişkilerin tarihidir. Bu
ilişkiler her zaman belirli fikirler, duygular ve kurallar üzerinde oluşmuştur.
Maslahatlara bakışları, aynı fikirler ve duygular üzerinde olan insanlar
arasında daimî ilişkiler oluşmuş ve toplumsal temeller kurulmuştur. Bu
toplumsal temel, insanlar arasındaki ilişkilerden kaynaklanan sorunları çözecek
kural ve kanunlarla düzenlenerek toplum yapısı kalıcı ve sağlam bir hâl
almıştır. Böylece farklı fikirler, duygular ve nizamlarla oluşmuş farklı
toplumlar meydana gelmiştir.
Aynı toplumda yaşayan insanlar arasında cereyan eden ilişkiler yürütülürken sorunlar çıktığında, bu sorunlar sahip olunan fikirler, önceden belirlenen kurallar ve nizamlar çerçevesinde çözülmeye çalışılır. Zira sahip olunan fikirler ve duygular ile sorunlarını çözen ve üzerlerinde tatbik edilen n...