KöklüDeğişim Allah’ın yardımı ve sizlerin eksilmeyen
desteğiyle 100. Sayısına ulaştı. Bu vesileyle bir kez daha Rabbimize verdiği
nimetler için şükrediyoruz. Elhamdulillahi Rabbi’l-âlemin. Yine özellikle zor anlarımızda bizleri yalnız
bırakmayan siz kıymetli okuyucularımıza da tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Hakkın üzerine örtmek için tüm hukuksuzlukları hukuk sayan bir
devlet anlayışının egemen olduğu bu coğrafyada 100. Sayıya ulaşmak, takdir
edersiniz ki kolay bir mesele değildir. Zira Türkiye’de Hilafeti çözüm olarak
sunan ve bu çözümün bayraktarlığını yapan bir dergi çıkarmak, bir sabah vakti
namazla birlikte kapınızın yumruklanması demektir. Dergide yazar olmak;
eşinizden, çocuğunuzdan kopartılıp apar topar bilinmeze yolculuk demektir.
Hilafet istediğini açıkça beyan eden bu derginin okuyucusu olmak; baskı,
yıldırma, sindirme, zindan ve zulüm demektir. İşte bu nedenle KöklüDeğişim bir
markadır. Kınayıcının kınamasından korkmayarak hakkı haykıranların markasıdır,
KöklüDeğişim.
Bu nedenle KöklüDeğişim, biziz, sizsiniz, hepimiziz!
100. Sayıya mahsus bu girişten sonra Dergimizin bu ayki
içeriğini kısaca takdim edecek olursak;
Efendim, malumunuz üzere Suriye’de 20 ayı geçkin bir süredir
devam eden bir ayaklanma mevcut. Duvarlara yazı yazan gençlerin işkenceye maruz
kalmasıyla fitili ateşlenen bu kıyamın bilançosu korkunç boyutlara ulaşmış
vaziyette. Üstelik oyun üstüne oyun, ihanet üstüne ihanet Suriye’yi kuşatma
altına alma gayretinde. Suriye tam anlamıyla bir hesaplaşma alanına dönüştü.
Hak ile batılın, İslam ile Kapitalizm’in, Doğu ile Batı’nın hesaplaşması...
İşte Bahaeddin Carda, tam da bu konuyu ele aldı. Kimilerinin erkenden zafer
ilan ettiği mücadelenin, henüz tamamlanmadığını, bitiş düdüğünün henüz
çalmadığını hatırlattı, muhataplarına. Belki de en önemlisi; “daha
ölmedik” dedi tüm
Müslümanlar adına, hasımlarına.
Salih Akkılıç, Müslüman Kürt kardeşlerimiz arasında yaşanan
son hareketlenmeleri mercek altına aldı ve partileşme sürecine girerek oldukça
riskli bir adım atan, Mustazaflar Hareketi’ne dostça nasihatlerde bulundu.
“Bana Biladü’ş-Şam’dan
Bir Haber Getir İçinde Zafer Olsun” derken Mustafa Küçük,
İslam Ümmeti’nin umudunun sesi oldu.
Mahmut Kar, Facebook ve Twitter’a hapsolmuş, sanat ve
edebiyatı dahi internet üzerinden takip eden ancak siyasetten uzak yetişen
gençliğin durumunu köşesine taşıdı.
Gündem, Tefekkür, Okuyucudan, Tefsir bölümlerinde yer alan
farklı yazılarla farkındalık oluşturma gayretini sürdüren KöklüDeğişim,
gözlerin Suriye’ye çevrildiği şu günlerde, umutları tazeleyecek, azimleri bileyecek
ve adımları sıklaştıracak bir içerikle sizlerin karşısında.
Suskunluğun kırılma
noktası…
Köklü Değişim