Şeyh Yusuf Muhareze [Filistinli Âlim]

Şeyh Yusuf Muhareze

Konuşmasına Allah’a hamd ve Rasulü’ne salât ile başlayan Yusuf Muhareze, yaşadığı siyasi engeller nedeniyle konferansa bizzat katılamadığını, ancak sesini duyurabildiği için hamdettiğini ifade ederek sözlerine başladı. Şöyle konuştu:

“İsterdim ki ben de bu konferansa sizinle birlikte katılayım… Ancak yaşadığımız bu olaylar sebebiyle yurt dışına çıkış yasağına maruz kaldım. El-Aliyy ve el-Azîm olan Allah’tan başka hiçbir güç ve kuvvet sahibi yoktur.”

Gazze’nin, Osmanlı Hilâfeti döneminden bu yana ümmetin izzetinin sembolü olduğunu hatırlatan Muhareze, tarihi örneklerle ümmetin bu topraklara olan bağını şöyle dile getirdi:

“Sultan Abdülhamid’e, Filistin topraklarını satması teklif edildiğinde, ‘Bedenimi lime lime doğrasalar bu mübarek toprakların tek bir karışını dahi vermem!’ demiştir. Allah ona rahmet eylesin.”

İman ve sadakatin bir başka örneğini de Iğdırlı Hasan Onbaşı ile verdi:

“Osmanlı Devleti yıkılmıştı ama Hasan Onbaşı 1980’li yıllara kadar Aksa’da nöbet tutmaya devam etti. Kalbi, ruhu hep oradaydı.”

Gazze’nin bugün kuşatma, açlık ve bombardıman altında olduğunu dile getiren Muhareze, Müslüman yöneticileri ve onların sessizliğini savunanları sert sözlerle eleştirdi:

“Gazze kırmızı çizgimizdir’ diyorlar ama akan kızıl kanı görmüyorlar! Yöneticiler ne yapsın ki, diyenler ise nifak sıfatını kuşanmış gibiler!”

Ardından ümmete cesaret ve sorumluluk çağrısı yaptı:

“İçinizde hiç mi adam gibi bir adam yok? Güç sahipleri nerede? Askerler, ordular nerede?
Haydi artık, paramparça olmuş bu toprakların imdadına koşun!”

Konuşmasını duayla bitiren Yusuf Muhareze, ümmetin izzetini ve direnişini vurgulayarak şöyle dua etti:

“Allah’ım! Bu ümmete bereket ver. Bu ümmete nusret ihsan eyle. Bu kötü halini, en güzel şekilde değiştir.”


Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış

Yorum Yaz