Kur’ân-ı Kerîm ayetleriyle sözlerine başlayan Necmettin Irmak, “Nasrun
minallâh ve fethun karîb” ayetini hatırlatarak konuşmasında ümmete yönelik
İlâhî bir müjdeyi gündeme taşıdı. Şöyle konuştu:
“Bu bir vaattir. Ve Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir, kardeşler. Biz
biliyoruz ki Allah Teâlâ’nın bu fetih ve nusret müjdesi, bugün Gazze’de
gerçekleşti.”
Gazze direnişini ümmetin izzeti ve zaferi olarak niteleyen Irmak, bu
direnişin sadece yerel değil, tüm ümmeti kapsayan bir akıntıya dönüştüğünü
vurguladı:
“Gazze’deki direniş; tüm ümmetin direnişidir. Belki farkında değiliz, ama
bu direniş ümmet coğrafyasının tamamında, derinlerden gelen bir akıntı meydana
getirdi. Allah, bu akıntıyı çok yakında gün yüzüne çıkaracaktır inşAllah.”
İslâm coğrafyasındaki emperyalist işgallerin kalıcı olmayacağını belirten
Irmak, ümmete düşen sorumluluğun sadece dua, boykot ve yardım değil; cihatla
buluşmak olduğunu vurguladı:
“Bu yol, bizi o direnen kardeşlerimizle aynı safhada, aynı mücadele
ortamında birleştirecek… Oraya sadece biz gideriz, biz gitmeliyiz!”
Konuşmasını şehid Hasan el-Bennâ’nın sözleriyle coşkulu bir şekilde
tamamladı ve salondakileri ayağa kalkmaya davet ederek şu çağrıyı yaptı:
“Allah’a havale ettim davamı, O’na kurban oldum ben!
Ya Rasulullah! Emrindeyiz!
Amel, Cihat, Fedakârlık, Zafer!”
Ardından, “Gazze bizim zaferimizdir! Gazze ümmetin izzetidir!”
sözleriyle ümmete birliğini ve direniş ruhunu koruma çağrısında bulundu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış