Abdurrezzak Ateş [Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri]

Abdurrezzak Ateş

Konuşmasına Allah’a hamd ederek ve Rasulüne salât ve selâm getirerek başlayan Abdurrezzak Ateş, salonda toplanan herkese teşekkür ederek, bu birlikteliğin Gazze halkı için büyük bir moral kaynağı olduğunu ifade etti:

“Onlar, bizi burada, birlikte ve güçlü görmek istiyorlar. Bu etkinlik, onların arkasında olduğumuzu hissettirmemiz için çok kıymetlidir.”

Gazze gündeminin aylardır camilerde, konferanslarda ve dualarda hep ilk sırada yer aldığını vurgulayan Ateş, yorulduklarını ancak bunun konuşmaktan değil, çözüm üretememekten kaynaklandığını dile getirdi:

“Gazze’dekiler yorulmazken bizim yorulmamız ayıptır. Ama artık çözüm üretilememesi bizi yıprattı.”

Duygusal ve öfkeli bir ses tonuyla ümmeti, özellikle yöneticileri sert bir dille eleştirdi:

“Ey Müslüman liderler! Ey İslâm ümmeti! Daha ne olmasını bekliyorsunuz? Gazzeli bir anne şöyle dedi: ‘Artık sizden yardım istemiyorum. Hıristiyanlardan, müşriklerden yardım istiyorum. Çünkü siz sustunuz!’ Bu, bizim için bir utançtır.”

Gazze’nin meselesinin coğrafî değil, imani bir dava olduğunun altını çizen Ateş, ümmetin Gazze’ye sahip çıkmaması hâlinde zillet içinde kalacağını şu sözlerle ifade etti:

“Mescid-i Aksâ’yı savunmayı hak etmeyenler, oraya yardım da gönderemez! Yahudileşen, Kur’ân’la özgürleşmeyen, basit zevklerinden bile vazgeçemeyenler bu ümmete nusret getiremez.”

Konuşmasında Şeyh Ahmed Yasin’in sözlerini hatırlatan Ateş, Gazze’nin savaşarak ölmeyi tercih ettiğini belirtti ve şu tarihsel benzetmeyi yaptı:

“Gazze, ikinci Akabe Biatı’nda Peygamber'e biat eden sahabenin izini takip ediyor. Onlar, ‘Cennetten vazgeçmeyeceğiz!’ diyordu; bugün Gazzeliler de bu ahdi yeniledi.”

Ateş, ümmete dönük sert eleştirilerinin ardından umudunu da diri tuttuğunu vurguladı:

“Umutsuz gibi görünse de umutluyum. Anadolu’nun yiğit evlatlarının bu sancağı Kudüs’te yeniden kaldıracağına inanıyorum. Dünyanın en gür sesi yine Anadolu’dan yükselecek!”

Konuşmasını Efendimizin duasıyla sonlandıran Ateş, şöyle niyazda bulundu:

“Allah’ım! Bizi bu iş için seç, başkasını bize tercih etme. Bizi bu tercihe lâyık olarak yaşat!”


Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış

Yorum Yaz