Mehmet Göktaş konuşmasına, Ankara’da bir araya gelen kalabalığa
teşekkür ederek başladı ve ardından Gazze ile kurulan bu manevi bağın önemine
vurgu yaptı:
“Gazze’deki kardeşlerimiz, bizim birliğimizi ve desteğimizi duymak istiyor.
Buradaki toplanmamız onlar için moral ve güç demektir.”
Göktaş, konuşmasında Kassam Tugayları'nın mücadelesini basit bir
çatışma olarak görmeme çağrısı yaptı:
“Onlar sadece Netanyahu’yu değil, bütün kralları, diktatörleri, işbirlikçileri
de yeniyorlar. Kassam Tugayları galip gelirse, yalnızca İsrail değil, onunla
saf tutan tüm rejimler çöker.”
Gazze’nin zaferinin yalnızca sahada değil, batıda yükselen İslâm’a
yönelişle de kendini gösterdiğini belirten Göktaş, dikkat çekici bir tespitte
bulundu:
“Tarihte hiçbir zaman Avrupa’da bu kadar yoğun bir şekilde İslâm’a yöneliş
olmamıştır. 7 Ekim’den bu yana 600 bini aşkın insanın Müslüman olduğu
söyleniyor. Bu bir devrimdir!”
Kassam mücahidlerini sahabe ahlâkıyla nitelendiren
Göktaş, onların yüksek ahlak ve ibadet hassasiyetine dikkat çekti:
“Kassam Tugayı’na alınacak bir genç, namaz borcu olmayan biri olmalı. Çoğu
hafız, ya tam hafız ya da en azından yarım hafız… Sahabe gibiler!”
Batı’daki üniversite gençliğinin Gazze direnişinden etkilenerek gösterdiği
dayanışmayı da anlattı:
“Hristiyan gençler Müslümanlarla birlikte saf tuttular. Namaz kıldılar,
Gazze için yürüdüler. Bu manzara basit bir görüntü değil; bu, Allah’ın
nurudur.”
Konuşmasının sonunda Göktaş, ümmetin geleceğine dair inancını şu sözlerle
ifade etti:
“Belki 55 bin şehit verdik ama karşılığında Londra’dan Varşova’ya, New
York’a kadar İslâm’a koşan bir insanlık var. İslâm bu şekilde gelecek!
Ordularla değil, imanla, sabırla, mültecilerin duasıyla gelecek. Allah bizleri,
Gazze’nin kurtuluşunda hissedar olanlardan eylesin.”
Son olarak dua ve temennilerle hitabını bitirdi:
“Allah bizlere bu zaferleri dünya gözüyle görmeyi nasip etsin. Esselamu
aleyküm ve rahmetullah ve berekâtuhu.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış